2030’DA SAĞLIK: GÜLE GÜLE HASTANE, HOŞ GELDİN EV-STANE!
Küresel Gelecek Konseyi Toplantısında bahsi geçen, 2030 yılı sağlık sektöründeki öngörüler oldukça ilgi çekicidir: Kimya ve fizikte yenilikler gerilerde kalırken, Biyolojinin cesur bir biçimde yeni bir dünyaya ilerleyeceği öngörülmektedir.
2030′ da küresel sağlık sorunlarının büyük oranda vasküler olacağı düşünülmektedir. Kalp krizi ise ölümlerin en sık nedeni. Bu yüzden risk faktörleri daha iyi anlaşılmaya çalışılmalıdır. Gelecekte risk faktörlerini önlemenin birincil görevler arasında olacağı, travmaya bağlı ölümlerin ise şoförsüz otomobiller sayesinde ve robot işçilerin artması ile neredeyse yok denecek kadar azalmış olacağı görüşü yaygındır.
Kök hücre tedavisinde yenilikler, hastalık ve yaşlılık nedeniyle zarar görmüş vücut parçalarını gençleştirme konusunda ciddi gelişmeler ve hatta kırışmış bir cildin genç esnek deri ile değiştirilmesi gerçekleşebilecek gelişmeler arasındadır.
Analiz eden genler olarak bahsedilen kötü alışkanlıkları değiştirebilen, zayıf kalmayı sağlayabilen genetik profil oluşturma da 2030 yılının çığır açan gelişmeleri olabilir.
Diğer yandan hastalıkların doğasının teknoloji nedeniyle daha da bozulması Küresel Gelecek Konseyinin bir başka öngörüsüdür. Aslında gelecekte yönetilmesi gereken çok daha az hastalık olacaktır. İnsanların daha uzun ve daha sağlıklı yaşayabilmeleri sağlanacaktır. Robot destekli da vinci cerrahi sistemlerin yaygınlaşması ve bu teknolojinin her yerde bulunması ile cerrahlar hiç ofisi terk etmeden prosedürler yapabilecek, böylece daha fazla doktor ihtiyacı azalacaktır.
Uzaktan izleme ile hastalar hastalıklarını bazı cihazlarla kontrol edebilecekler Band-aid isimli cihazla kişisel vital bulgular doğrudan 7/24 hekime aktarılabilecektir.
Teknolojik gelişmeler, kendi evimizde kişiselleştirilmiş teşhisi sağlayacaktır.
Hastane uygulamaları giderek azalacaktır.
Hastaların bir organ bağışçısını beklerken ölme ihtimalleri çok yakında sona erecek; organ ve dokular biyolojik olarak 3D baskılı olarak yapılı olabilecektir.
Küçük robotlar endovasküler kataterlerin yaygınlaşması ile elle neşter kullanan cerrahlara rakip olarak karşımıza çıkabilecektir.
Tüm bunlara etkin bir ortam düzenleyicisi ve daha fazla elektrik enerjisi ile ulaşım sağlanabilecektir.
Dr.Seran Ünlüer