Acil yardım araçları denildiğinde ambulans, itfaiye araçları, polis araçları, acil kurtarma araçları anlaşılmalıdır. Sireni ve tepe lambası açık araçlar geliyorsa bu ‘acil bir durum var yolu açın ‘ ikazıdır.
Ülkemizde trafik yoğunluğu olan bölgelerde, sürücülerin bilgisizliği ya da ortak bilinçte hareket etmemeleri gibi sebeplerle acil yardım araçları, yollarda uzun süre beklemektedir. Sürücü bilinçsizliğinden kaynaklanan trafik tıkanıklığı, hayati tehlikesi bulunan bir insana, hastaya yetişmeyi engellemektedir. Bu nedenle ehliyet alım aşamasında sürücülere bu konuda eğitimler verilmeli, ortak iletişim araçları olan televizyon ve radyolarda bunlarla ilgili kamu spotları yapılmalıdır.
Trafikte emniyet şeridi olarak tabir edilen alanlar diğer araçlar tarafından işgal edilmemelidir. Acil yardım araçlarından herhangi birinin sireni duyulması veya tepe lambasının yanar söner olması durumunda, asıl görev yolun sağında seyir halindeki araçlara düşmektedir. Çünkü gelen acil yardım aracı sol şeritte ilerleyecektir. Sağ şeritteki araçlar, önlerindeki araçla boşluk bırakacak şekilde yavaş yavaş durma noktasında ilerlemeli ve daha da sağa yanaşmalıdır. Bu esnada sol şeritteki araçlar sağda oluşan bu boşluklara yanaşmalıdır. Kesinlikle acil yardım araçları yakından takip edilmemelidir, arkasına takılıp aracın manevra alanı daraltılmamalıdır. Ülkemiz için uygun olarak kabul edilen trafiği açma şekli budur.
Ayrıca Emniyet Müdürlüğü, acil yardım araçlarına yol açmak için kırmızı ışık da geçen araçlara, cezai işlem uygulamamaktadır. Bu nedenle sürücüler kırmızı ışıkta beklerken siren duyduğunda; bir uyarı kornası ile sağ şeride doğru ilerleyip önündeki araçla mesafe bırakacak şekilde beklemelidir.
Yurt dışında diğer bir yöntem olan fermuar yöntemi uygulanmaktadır. Yani soldaki araçlar biraz daha sola yanaşıp, sağdaki araçlarda daha da sağa yanaşıp ortada bir boşluk oluşturma ve acil yardım aracının bu alanda ilerlemesi sağlanmaktadır. Ancak ülkemiz trafiği ve yolların genişliği bu uygulama için uygun değildir.
Ülkemizde 2009 yılında ambulansların ulaştığı vaka sayısı, toplam 1 milyon 727 bin vaka olarak açıklandı. 2016 yılında bu sayı daha da katlandı. Ambulans, acil durumlarda ve hastaya sağlık çalışanı refakatinde veya müdahalesi gerekliliğinde, hızlı şekilde hastaneye ulaşılması gereken durumlarda aranmalıdır. Unutulmaması gereken Dünyanın hiçbir ülkesinde her kişiye bir ambulans yoktur; Olması da mümkün değildir. Acil olmayan durumlarda ambulans çağıran kişi, daha acil bir vakaya müdahale edecek ekibin o vakaya ulaşmasını geciktirip, engelleyecektir. Zaten ülkemizde gereksiz ambulans istemleri nedeniyle ambulanslar gerçek işini yapamaz hale gelmiş olup, hastayı kap götür tekniği ile çalışmaktadır.
Ambulanslar taksi değildir. Kesinlikle boşa meşgul edilmemelidir. Ambulanslar milli servettir. Devletin ücretsiz olarak hastalara sunduğu bu büyük hizmet, suistimale de oldukça açıktır. Toplum olarak hastaneye yakın oturan arkadaşına misafirliğe gitmek için ambulans isteyebilen bir anlayışa sahibiz. Bu anlayışın değişmesi için sıklıkla kamu spotları yapılmalı, halkımız bilgilendirilmelidir.
2003-2004 Basında Çıkan Haberler (Ülkemizde 112 komuta merkezleri kurulma süreci)

Dr.Seran Ünlüer