Dünya Sağlık Örgütüne göre, sağlıklı bir bireyin günlük tuz ihtiyacı 5 gramdır. Bunun anlamı; tepeleme bir çay kaşığıdır. Yaz mevsiminde bu ihtiyaç biraz daha artabilir. Ülkemiz dünya üzerindeki tuz tüketimi sıralamasında ilk sıralarda yer almaktadır. Yapılan çalışmalar, ülkemizde günlük tuz tüketiminin 18 gramın üzerinde olduğunu göstermektedir. Fazla miktarda tuz alımı ile birlikte yeterli miktarda su içilmemesi nedeniyle vücutta sodyum birikmesi ile homeostazisin bozulması ve hipertansiyon hastalığı ortaya çıkabilir.
Peki yemeklere lezzet kattığı düşünülen tuz sofradan kaldırıldığında yemekleri nasıl lezzetlendirmeliyiz?
Tuz yerine yemekleri yoğurtla karıştırabilir ya da üzerine taze veya kuru nane, kekik, limon, sarımsak eklenebilir. Ancak bu grup ürünlerden özellikle pul biber ve isot tuzla öğütülerek hazırlandığı için önerilmemektedir.
Son günlerin tartışma konusu;
Kaya tuzu mu, marketlerden alınan rafine tuzlar mı, sağlık açısından daha faydalıdır?
Aslına bakarsanız günlük 5 gram yani bir çay kaşığı tuzdan fazlası, kaya tuzu da olsa rafine tuz da olsa sağlık açısından zararlıdır. Piyasada gördüğümüz Himalaya tuzu, Deniz tuzu, Okyanus tuzu, Kaya tuzu organik tuz olarak lanse edilip, tüketiciye oldukça yüksek fiyatlarda satılmaktadır. Aslında hiçbirinin birbirine üstünlüğü olmadığı gibi benzerlikleri yakındır. Sadece içerdikleri sodyum miktarı marketlerden alınan rafine tuzlardan birazcık daha azdır. Kaya tuzunun, göl veya deniz tuzunun nereden çıkarıldığı, temiz bir kaynaktan elde edilmesi, alındığı bölgedeki ağır metal oranları oldukça önem arz etmektedir. Eğer kaya tuzu ağır metaller içeren bir bölgeden elde edildiyse, içerisinde bazı radyoaktif maddeler içeriyorsa (talyum, radyum, kurşun gibi) sağlık açısından zararlı ve hatta kanserojen olabileceği bile söylenebilir.
Eczanelerde satılan diyet tuz faydalı mıdır?
Eczanelerde satılan diyet tuzların da tüketiminin zararlı olabileceği düşünülmektedir. Diyet tuzlar sodyum yerine potasyum içermektedir. İçerdikleri potasyum miktarı nedeniyle özellikle böbrek yetmezliği hastalarında zararlı olabileceği artık günümüzde bilinmektedir. Yine bazı tansiyon ilaçları ile birlikte diyet tuzlar bilinçsizce kullanılırsa, vücutta potasyum yükselmesi yaratarak kalp ritmini bozmak suretiyle ani kalp durmasına bile yol açabileceği düşünülmektedir. Bu yüzden Diyet tuz kullanımı hekime danışılmadan yapılmamalıdır.
Sarımsak ve limonun tansiyon düşürücü etkisi var mıdır?
Halk arasında limon ve sarımsağın hipertansiyona iyi geldiği inanışı hakimdir. Bazı hayvan deneylerinde, sarımsağın tansiyonu düşürdüğü saptanmıştır. Yine insanlar üzerinde yapılan çalışmalarda da sarımsağın hafif hipertansiyonda kısmen etkisi olabileceği gösterilmiştir. Bununla birlikte, bu verilerden kesin bir sonuç çıkartmanın yetersiz olduğu düşüncesi de oldukça yaygındır. Sarımsağın hafif hipertansiyonda klinik faydaları olabileceği, ancak rutinde kullanılacak bir anti hipertansiyon tedavisi yerine önerilemeyeceği açıklamıştır.C vitamini deposu limonunda sarımsağa benzer etkileri olduğu düşünülmektedir.
Buradan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz;
Limon ve sarımsak ancak ve ancak hipertansiyonlu hastalarda anlamlı bir diyetin bileşenleri olabilir.Bireyler bunları tüketmenin yanında ilaç tedavilerini kullanmayı asla bırakmamalıdırlar.
Dr.Seran Ünlüer